2/08/2013


Mina Urgan'ın incelemesi, 
Deniz Feneri ve nihayet 
Kendine Ait Bir Oda 
ile şimdilik bu bahsi kapatabilirim.
 Dalgalar'da aklım kaldı ama..
 Başka bahara..

---

Kalemi elime aldıran cümlelerin bazıları;

Ne olursa olsun, eğer bir konu çok tartışmalıysa
  -cinsiyetle ilgili her türlü mesele öyledir- hakikati söyleyemeyiz. 
Sadece hangi görüşe varmışsak ona nasıl vardığımızı belirtebiliriz.  s. 6

Bir kitaptan alıntı yaparak, 'hayatın keyifli yanlarının beklemesi gerek' dedi.  s. 24
(Hayatın acelesi yok, sözünü anımsattı, altını çizdirdi.)

Ama yüzeyin altındaki hakikat bazen aylaklık anlarında, düşlerimizde üste çıkar.  s. 36


Erkeklerden nefret etmeme gerek yok, bana zarar veremezler. 
Hiçbir erkeğe yaltaklık etmeme de gerek yok; 
bana verecek bir şeyi yok onların.  s. 43
(nefretin ve yaltaklık etmenin bağlantıları...)

Böylece çok garip bir varlık çıkıyor ortaya. 
Hayal edildiğinde çok önemli, pratikte ise tamamen önemsiz. 
Şiir kitaplarını baştan sona istila etmiş, tarihte ise adı geçmiyor. 
Kurmacalarda, kralların ve fatihlerin hayatlarına hükmediyor; 
gerçek hayatta ailesinin parmağına zorla yüzük taktığı herhangi bir delikanlının kölesi. 
s. 50

Dünya kadına, erkeklere dediği gibi "istersen yaz, umurumda değil", demiyordu. 
Dünya kaba kaba gülerek, 'yazmak mı?' diyordu.
 'Yazman ne işe yarıyor?' s. 59
(burayı okurken dünya tecessüm ediyor, 
yüzündeki ifadeye varana kadar canlanıyor gözümde..)


George Eliot da Eliza Carter'ın iri gölgesine saygılarını sunmalıydı 
- sabah erkenden uyanıp Yunanca çalışabilmek için 
karyolasına çıngırak takan o cesur yaşlı kadına. s. 72


..acaba dedim, bedende iki ayrı cinsiyet olduğuna göre 
acaba zihinlerde de, bedenlerdekine denk gelen iki ayrı cinsiyet var mı ve 
acaba mutlak tatmine ve mutluluğa varmak ulaşmak için onların da birleşmesi gerekiyor mu? Amatörce ruhun bir şemasını çizmeye giriştim, her birimizin içinde iki güç bulunacaktı,
 biri erkek biri kadın; erkeğin beyninde erkek kadına egemen olacaktı, 
kadının beyninde kadın erkeğe egemen olacaktı. 
Bu ikisi uyum içinde bir arada yaşarlarsa, ruhsal işbirliği yaparlarsa, 
normal ve rahat bir beden hali doğar.  s. 106


..bu sahte umuda hepimiz katılabiliriz ama şiirin kuluçka makinesinden çıkacağı kuşkulu. 
Şiirin hem anası olmalıdır hem babası. s. 111

..demokrasimiz var diye boş boş konuşabiliriz ama 
İngiltere'de yoksul bir çocuğun büyük yapıtların doğduğu 
entelektüel özgürlüğe kavuşma umudu, 
Atinalı bir kölenin oğlununkinden biraz fazladır.  s. 116

Eğitim görmemiş çoğu İngiliz kadını gibi ben de okumaktan hoşlanırım. s. 117

Kısaca ve basit sözcüklerle, 
insanın kendisi olması herşeyden daha önemlidir 
derken buluyorum kendimi. 
Başkalarını etkilemeyi hayal etmeyin derdim, 
sizleri coşturacak biçimde söylemesini bilseydim. 
Her şeyi kendi içinde düşünün. s.119


...ortak kullanılan oturma odasından biraz çıkabilirsek 
ve insanların hep birbirleriyle olan ilişkileri içinde değil, 
gerçekle olan ilişkileri içinde görürsek, ve.......
 s.122


Hiç yorum yok: