2/13/2013

Yara Almaya Açık Olmak


Sema Kaygusuz, ilk defa 2010 yılında, Bursa kitap fuarında dostun Yere Düşen Dualar'ı eline alıp karıştırmasıyla hafızamda yer eden bir isimdi. Okunacak kitaplar listesine eklenmişti.. 


Bunu söylemek yazara ayıp etmek olacak biraz ama, 
Birhan Keskin kitabın içinde olmasa, belki de daha fazla ertelenecekti, okunacaklar listesinde eskiyecekti.


Ne var ki, Birhan Keskin şiirleri elimden düşmez olmuştu son zamanlarda. 



Omurgamı aldın benim.
Omurgamı aldın.
Omurgamı aldın.
Omurgamı.

Niye?

Böyle sayıklayıp durur olmuştum. 
"Kaç kişi vardı bu şehirde, ruhunu sana kubbe etmiş" diye sormaktan bıkmıyordum.
Cevap beklenmeyen sorudan sıkılır mı insan?
Cevap kimin umurunda?

Velhasıl, Birhan Keskin şiirlerine böyle dolaşınca, Karaduygun kendiliğinden geldi, peşisıra..
İyi ki de geldi..


Karaduygun'u okuduktan sonra anladım. 
Arka kapakta bahsi geçmese de, acılı kadından izler olurdu kitapta. 
Dostlukla söz ediliyor çünkü kendisinden.. Dostun kokusu sinmez  olur mu hiç anlatılana?

Altı çizili bir iki cümle yazalım. Adet yerini bulsun. 
Ama hüzün, keder, melankoli, karaduygu, hüzünbaz, kederli, melankolik ve elbette karaduygun arasındaki farklılıklar, ayrılıklar üzerine bir bahis olan V. Bölüm özellikle okunsun. 

"Hayvanla insanın birbirlerine en çok benzediği an, acıyla haykırdıkları andı." s.51

"Acının simiyle parıldamak bir yana, insanın kendisini acısıyla önemsetmesi midemi bulandırıyor." s.77

"Dünyaya nasıl alışırsan, öyle konuşursun." s.50

"- Sen kimse yerinden ayrılmasın istiyorsun.
 - Hayır! Kendini bulduğu yere yerleşsin istiyorum." s.42

"Uzun bir gece uykusunun olsa olsa iki hediyesi vardır: biri zindelik, öbürü unutuş. Birhan'ın uykusuzluğuysa yara almaya açık olmaktır." s.12

Bu son cümlenin devamı olan paragrafın tamamını çizmişim, 
ama tamamını yazmak istemiyorum..
Bazen böyle sevdiğim şeyleri kıskanmam tutar..
En kötü huyumdur ne de olsa,
şu hain kıskançlığım...


Hiç yorum yok: